Enstitu.net || Blog
Enstitu.net blog sayfasına hoş geldiniz.
Son yıllarda kitleler tarafından büyük ilgi ile izlenilen, gişe rekorları kıran filmlerin arkasında bilimsel çalışmaların yer aldığını biliyor muydunuz? Nörosinema olarak adlandırılan bu yöntem ile sinirbilimi kullanılarak insanların film izleme sırasındaki duygu durumları ölçümlenebiliyor.
Sinirbilim Nedir
Sinirbilimin hedefi geleneksel olarak sinir sisteminin nasıl çalıştığını anlamak olmuştur. Hem işlevsel hem de yapısal olarak, bu disiplin beynin nasıl organize edildiğini bilmek ister. Son zamanlarda, sadece beynin nasıl çalıştığını öğrenmek değil, aynı zamanda davranışlarımızın, düşüncelerimizin ve duygularımızın nasıl etkilediğini öğrenmek istemiştir.
Nörosinema Nedir?
Nörosinema seyircilerin filmi izlerken beyin görüntüleme teknikleri sayesinde, sahnelerin izleyici üzerindeki etkilerini ölçerek, izledikleri sahnelere verdikleri duygusal tepkileri araştırır. Nörosinema ile incelenen bir sinema filmin de sahnelerde yapılması gereken iyileştirmeler belirleniyor. Araştırmaya katılan deneklerin başlarına beyin dalgalarını ölçen bir cihaz bağlanıyor, önlerinde ise gözlerinin nereye baktığını takip eden sensörler konuluyor.
Nörosinema günümüze cok yakın bir tarihte, nörobilim ve sinema alanlarının bir araya gelmesiyle doğdu. Kavram ilk olarak 2008'de, nörobilimci Uri Hasson ve çalışma arkadaşlarının yayımladıkları `Neurocinematics: The Neuroscience of Film' başlıklı makaleyle ortaya atıldı. Bazı filmler, tüm izleyicilerin beyninin aynı şekilde tepki vermesini sağlamıyor. Aynı tepkiyi verenlerin oranı en fazla yüzde S'i buluyor. Kimi filmler ise örneğin Hitchcock filmleri izleyicilerin beyinlerinin hakikaten de senkronize tepkiler vermesini sağlıyor.
Son yılların en çok ses getiren Oscar ödüllü filmi Avatar ile 187 milyon dolarlık gişe hasılatına ulaşan korku filmi Garez'in ortak özelliği filmlerin yapım aşamasında kullanılan gizli araştırma yöntemlerinde. Dünyanın en büyük yapım şirketleri uzun süredir pazarlamanın yeni trendi nöro pazarlama dan yararlanıyor. The Greatest Movie Ever Sold, Rango ve Kings Speech; nöropazarlama yöntemleriyle optimize edilmiş filmlerden yalnızca birkaçı. Gişe başarısı yakalamaları şans değil.
Sosyal kabuller veya önyargılarla verilen yanıtlar davranışın gerçek kaynağını yansıtmadığında artık gerçek cevap, tüketicilerin beyanlarına bakılmaksızın EEG verilerini ölçümleyerek elde ediliyor Böylece filmlere ya da reklamlara verilen duygusal tepkileri saniye saniye görüyoruz.
Sinemada Kurgunun Etkisi
Eski dönemlerde, film üzerine calışan Rus sinemacılarından Sergei Einstein ve dev Kuleshov için bu bilimin öncüsü diyebiliriz çünkü onlarda insanları "en iyi hangi yöntemle etkileyebiliriz?", "ne yapsak insanlar bu filmi izler ve rahat anlar?" gibi soruların üzerine gitmişler ve filmde montaj tekniğine yeni bir boyut katmışlardır. Hatta 1917 devriminden sonra Marksist devlet etkisinin yayıl-masında da bu tarz propagandalar etkili olmuştur. Tabii ki bunun olumlu olduğu kadar olumsuz yanları ortadadır.
Bu çok da iyi bir şey değil aslında. İzleyicilerde istenilen etkiyi oluşturma yetkisi arttıkça izleyicinin serbest iradesinin bir bakıma azaldığı ve sanatsal yorumlamaya daha az alan tanındığı söylenebilir.
Türkiyedeki Araştırmalar
Türkiye'nin bilinçaltı kodlarını çıkardığımız reklam, film ve dizi ölçümlerinde görüyoruz ki samimi ve içten bir sarılmanın ve tensel temasın olduğu sahneler izleyicilerin dikkat seviyesini yukarı çekiyor. Bu konuyla ilgili literatür de empati duygusu hissedildiğinde beyindeki aynı nöronların harekete geçtiği gözlemleniyor. Dr. Girişken'e göre bir diğer bulgu ise, silah, bıçak ve herhangi bir saldırının olduğu ve izleyicilerde korku algısı yaratan sahnelerde duygusal ilginin yükseldiği oluyor.
Araştırmaya katılan gönüllü deneklerle nöroskorlar eşliğinde yapılan derinlemesine görüşmelerde çıkan sonuç bir hayli ilginç oldu. Türk izleyicisi mahkeme sahnelerinden olumsuz etkilenirken, mezarlıkta geçen sahnelerde dikkat ve ilgisi yükseliyor. Mezarlıkta geçen sahneleri izleyiciler hiç ölmeyecekmiş gibi dışarıdan bir göz olarak izliyorlar. Ancak mahkeme sahnelerinde, devlet otoritesiyle hayatlarının bir bölümünde karşılaştıkları veya karşılaşma ihtimalleri yüksek olduğu için olumsuz duyguları tetikleniyor
2 Yorum
ALİ ALTUN 17.03.2021 saat: 21:45:40
Yusuf kardeşim bize yeni bir kapı açmıssın eline sağlık
Rıdvan Kura 17.03.2021 saat: 20:43:31
Güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık. Bu tür yazıların devamını da bekleriz.